Abdominal Radyoloji

Abdominal terimi, tıp dilinde kullanılan Latince bir kelimedir. Göğüs ve pelvis arasındaki vücut bölgesine abdominal boşluk yani karın boşluğu denir. Abdominal boşluğu; üstte kaburgalar ve diyafram, altta ise pelvis ile sınırlandırılarak omurga ve abdomen kasları sırt, yan ve ön duvarları oluşturmaktadır. Abdomen (karın) boşluğu üst ve alt olarak iki kısımda incelenir ve burada bulunan organlar şu şekildedir:

  • Üst abdomen: Karaciğer, safra kesesi, dalak, pankreas, böbrekler, böbrek üst bezleri ve ana damarları içerir.
  • Alt abdomen: Mesane, rahim ve yumurtalıklar(kadınlarda), prostat ve seminal veziküller(erkeklerde), idrar kanalı (üreter) alt ucunu içerir.

Abdominal bölgeyi görüntülemek için kullanılan birçok radyolojik yöntem mevcuttur ve abdomenin temel görüntüleme yöntemi ise ultrasonografidir. Ancak ileri ve daha ayrıntılı değerlendirme gerektiren bazı durumlarda doktorunuz araştırdığı hastalığa ve sizin durumunuza göre Abdomen Radyografisi, Abdomen Bilgisayarlı Tomografisi (BT) ya da Abdomen MR’ı isteyebilir. Bu yöntemler sayesinde karın boşluğundaki organların fonksiyonları ve yapısı detaylı olarak incelebilir. Bu bölgedeki yapıların radyolojik olarak incelenmesi birçok hastalığın tanısının konulmasına ve tedavisinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlar.

Abdominal Ultrasonografi

Ultrasonografi, vücudun iç kısmının görüntülerini ve videolarını yakalamak için yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanıldığı bir görüntüleme yöntemidir. Karın içindeki organları ve yapıları görüntülenmesine yardımcı olur ve bu yönteme abdominal ultrasonografi adı verilir.

Abdominal USG neden yapılır?

Abdominal ultrasonografi, karın boşluğunda yer alan organlara ilişkin hastalıkların araştırılmasında kullanılır. Karaciğer, safra kesesi, böbrekler, prostat, mide ve bağırsakların görüntülenmesinde tercih edilir. Ayrıca gebelik döneminde yapılan ultrasonografik görüntülemeler de bu gruba girer.

Abdomen USG’nin en çok yapıldığı durumlar; karın ağrısı, bulantı-kusma, yan ağrısı, idrardan kan gelme, travmalar, hazımsızlık-şişkinlik, karında ele gelen kitle gibi bulgulardır. Kanser taraması, genetik geçişli hastalıkların tanısı, sistemik hastalıkların iç organlara etkisini değerlendirmek ve kanserli hastalarda tedavi takibi için de USG yapılabilir. Ayrıca karaciğer yağlanmasından, bebeklerde organ boyutlarını değerlendirmeye kadar geniş bir yelpazede kullanımı da söz konusudur. Karın organlarının genel durumunu değerlendirmek amacıyla da yapılabilir.

Nasıl yapılır?

Bu işlem güvenli ve ağrısız bir yöntemdir ve ultrasonografik görüntüler gerçek zamanlı olarak yakalanır. İncelenen dokuya göre hastaya sırtüstü, yan ve bazen yüzüstü gibi pozisyonlar verilebilir. Ses dalgalarının rahatlıkla dokudan geçebilmesi için jel kullanılır. Bu jel sağlık açısından herhangi bir olumsuz etki oluşturmayan ve sadece bölgenin kayganlaştırılması ve ses dalgalarının iletiminin kolaylaşmasını sağlayan bir maddedir. İşlem öncesi hazırlıklar tamamlandıktan ve hastaya gereken bilgiler verildikten sonra ultrasonografi cihazının prob kısmı görüntülenecek bölgenin üzerinde gezdirilir ve monitöre aktarılan görüntüler Radyolog tarafından takip edilerek yorumlanır.

Bazı ultrasonografi muayeneleri, önceden özel hazırlık gerektirir:

  • Üst karın taramasından önce birkaç saat yemek yememeniz istenebilir.
  • Bazı pelvik muayeneler, taramadan önce mesanenin dolu olmasını gerektirebilir.

Taramadan önce özel bir hazırlık yapmanız gerekip gerekmediğini doktorunuza danışmanız gerekir.

Abdominal Radyografi

Radyografi (Röntgen), bir nesnenin iç formunu görüntülemek için X ışınları, gama ışınları veya benzer radyasyon türlerini kullanan bir görüntüleme tekniğidir. Görüntüyü oluşturmak için, bir X-ışını veya başka bir elektromanyetik radyasyon formu bir X ışını jeneratörü tarafından üretilir ve nesneye doğru yansıtılır. X ışınlarının belirli bir miktarı, nesnenin yoğunluğuna ve yapısal bileşimine bağlı olarak nesne tarafından emilir. Emilmeyen ve nesneyi geçen X ışınları bir dedektör tarafından nesnenin arkasından yakalanır. Bu teknikle düz iki boyutlu görüntülerin üretilmesine radyografi denir.

Abdominal radyografi 3 farklı teknikte çekilir:

  • Supin Grafi
  • Ayakta Direkt Batın Grafi
  • Lateral Dekübit Grafi
Abdominal Radyografi Neden Yapılır?

Abdominal röntgen genellikle akut abdominal hastalığın incelenmesinde ilk basamaklardan biridir.

Röntgenler organların iç yapılarını göstermezler, ancak organların dış hatlarını ortaya koyarlar. Bu nedenle röntgenler bir organın genişleyip genişlemediğini ve sindirim kanalındaki yutulmuş yabancı cisimleri gösterirler. Özellilkle travmaya bağlı hava sıvı seviyesinin tespiti, bağırsak tıkanmaları, gazların ve yumuşak dokudaki anormal yapıların gözlemlenmesi amacı ile çekilir. Bağırsağın sıvı birikintileri içeren genişlemiş kıvrımları bir tıkanma olduğuna, bağırsak dışında gaz olması ise barsak perforasyonu (bağırsak yırtılması) olduğunu bize gösterir.

Röntgende opak görünen kalsiyum, birçok böbrek taşında ve bazı safra taşlarında bulunur. Bunlar bazen abdominal röntgende saptanabilir.

Nasıl Yapılır?

Çekim ayakta P-A (Arka-Ön) pozisyonunda yapılabilir, sırtüstü supin pozisyonunda ve lateral (yan) olarak yapılabilir. Hasta pozisyonu ayarlanıp gerekli ölçülerde kolimasyon (yönlendirme) yapıldıktan sonra hastaya derin bir nefes alıp tutması (inspiryum) söylenir ve çekim yapılabilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kadın hastalar çekim odasına alınmadan önce mutlaka hamile olma ihtimali sorgulanmalıdır. Çekim odasına alınan hastanın kimlik bilgileri ve mutlaka şikayeti sorgulanmalıdır. Hastaya tek kullanımlık önlük verilerek kıyafetlerini ve varsa kolyesini çıkarıp verilen önlüğü giymesi istenir. Hastaların bir çoğu iç çamaşır, takı vs çıkarmayı unutmaktadır. Bu yüzden hasta çekim için hazırlandığında tekrar kontrol edilmelidir. Özellikle nefes tutturulan çekimlerde bir çok hasta verilen nefes komutunu yerine getiremez bunun önüne geçmek ve optimum görüntüyü elde edebilmek adına nefes komutu verildiğinde hasta gözlemlenerek nefes alıp tuttuğu kontrol edilmelidir.

Abdominal MR

Manyetik Rezonans görüntüleme (MRI), vücudunuzun içinin ayrıntılı resimlerini yapmak için güçlü mıknatıslar, radyo dalgaları ve bir bilgisayar kullanan bir testtir. Doktorunuz bu testi hastalığınızı teşhis etmek veya tedaviye ne kadar iyi yanıt verdiğinizi görmek için kullanabilir. Vücudun farklı bölgeleri MR ile görüntülenebilir. Yumuşak dokular ve sinir sistemi ile ilgili sorunları değerlendirmek için özellikle yararlı bir görüntüleme yöntemidir. X ışınları ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarının aksine, MR’da X ışınlarının zararlı iyonlaştırıcı radyasyonu kullanılmaz.

Abdominal MR ise karın içerisindeki yapıların ayrıntılı değerlendirilmesini sağlayan Manyetik Rezonans Görüntüleme tekniğidir. Karnın üst bölümüne yönelik üst abdomen MR ya da alt bölümüne yönelik alt abdomen MR (pelvik MR) şeklinde gerçekleştirilir ve karına yönelik başka MR tetkikleriyle birlikte istenebilir.


Abdominal MR neden yapılır?

Üst abdomen MR genellikle aşağıdaki sıralanan nedenlerle gerçekleştirilir:

  • Özellikle karaciğer içerisindeki kitleler olmak üzere karnın üst bölümündeki organlarda kitle saptanması ya da kitle şüphesi durumunda ileri değerlendirme
  • Karaciğer sirozu gibi kronik hastalıklar
  • Karaciğer nakli öncesi ileri değerlendirme
  • Safra yolları ve pankreatik kanalın doğuştan var olan ya da sonradan gelişen varyasyon / hastalıkları
  • Pankreas iltihabında komplikasyonların değerlendirilmesi

Alt abdomen MR (pelvik MR) genellikle aşağıda sıralanan nedenlerle gerçekleştirilir:

  • Rahim ve yumurtalıklarda kitle saptanması ya da kitle şüphesi durumunda ileri değerlendirme
  • Rahmin ve yumurtalıkların doğuştan var olan gelişim bozukluklarını değerlendirme
  • Kalın bağırsağın alt bölümünden (rektumdan) kaynaklanan kitlelerin değerlendirilmesi
  • Mesane tümörü saptanması ya da şüphesi durumunda ileri değerlendirme
  • Karnın alt bölümünde saptanan diğer kitlelerin değerlendirilmesi
  • Mesane / rahim sarkması vb karın tabanı hastalıkları
  • Makat bölgesinde (anal kanalda) yer alan / kuşku duyulan fistül ya da apselerin değerlendirilmesi
  • Testis normal yerinde değilse, karın içerisinde testis araştırılması
Nasıl Yapılır?

Abdominal MR, ortasında hasta yatağının girdiği bir tünel olan, güçlü mıknatıs özelliğine sahip bir cihazda gerçekleştirilir. Bu incelemede karın bölgesi üzerine koil/sargı adı verilen bir cihaz yerleştirilir. Çekim esnasında oldukça hareketsiz olmak gerekmektedir. Eğer inceleme karın üst bölümüne yönelikse işlem sırasında sık sık nefesinizi tutmanız istenir ve her bir nefes tutma süresi genellikle 10-20 saniye kadar sürer. Abdomen MR inceleme süreleri incelenen organa ve uygulanan inceleme protokolüne göre değişmekle birlikte üst abdomen için ortalama 20-30 dakika, alt abdomen için ortalama 30-40 dakika olup duruma göre bu süre daha kısa ya da daha uzun olabilir. Üst abdomen MR’da nefes tutma performansınız inceleme süresini ve kalitesini etkiler.

MR taramasının yapıldığı gün, aksi belirtilmediği sürece kişi her zamanki gibi yiyip içmeye ve rutin ilaçlarını almaya devam edebilir. Genellikle üst abdomen MR incelemelerinde tarama işleminden önce 4-6 saat aç kalınması istenebilir. Bazen görüntüleme öncesi fazla miktarda su içilmesi istenebilir. Tüm bunlar taranan alana göre değişiklik gösterir.

MR öncesi dikkat edilmesi gerekenler;
  • Takı ve mücevherler evde bırakılmalı ve bol ve rahat kıyafetler giyilmelidir.
  • Bazen çekimden önce bir elbise veya önlük giyilmesi istenebilir.
  • Önlük giyilmesi gerekmiyorsa, metal fermuar, bağlantı elemanları, düğmeler, balenli sütyen, kemer veya toka içermeyen giysiler tercih edilmelidir.
  • Kapalı alan korkusu olan hastalar işlemden önce doktorlarından hafif bir yatıştırıcı ilaç isteyebilirler. Bu tür hastalara açık MR taraması da önerilebilir, ancak açık MR düşük mıknatıs gücüne sahiptir.
MR çok güçlü bir manyetik alan oluşturduğu için kişinin üzerinde hiçbir metal bulunmamalıdır. Bunlar şunları içerir:
  • Saat
  • Küpe, bilezik, kolye gibi takılar
  • Kulak, meme ucu ve burun halkaları gibi piercingler
  • Protez dişler
  • İşitme cihazları
  • Peruk (Bazı peruklar metal kalıntıları içerir)

Vücudunda kalıcı metal protez bulunan hastalara MR çekilmesi mümkün değildir. Çünkü manyetik alan vücuttaki metalleri çekerek hastada şiddetli yaralanmalara neden olur.

Abdominal MR-Radyasyon İlişkisi

Röntgen filmleri ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarının aksine MR sağlığa zararlı iyonlaştırıcı radyasyon kullanmaz. Yani Abdominal MR'da X ışını kullanılmadığından radyasyon riski bulunmamaktadır.

Abdominal BT (Tomografi)

Pek çok hastalığın tanısında kullanılan radyolojik incelemeler, radyoloji uzmanı tarafından yapılır. BT olarak kısaltılan, bilgisayarlı tomografi de radyoloji ana bilim dalı tarafından sıklıkla kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. BT, vücudun ilgili alan ya da alanlarını, ayrıntılı olarak X-ray ışınları ile tarayarak detaylı ve katmanlı bir resim oluşturur. Çekim esnasında vücut içindeki kemik, yumuşak doku, organ ve damarların görüntülerini farklı açılardan tarar ve kesitler hâlinde görüntülenmesine olanak tanır. Röntgenden farklı olarak çok daha detaylı, 3 boyutlu ve kesitler hâlinde görüntülerin elde edildiği BT, hekimlere tedavi ve müdahale sürecinin nasıl uygulanacağı hakkında detaylı bilgi sağlar. Bilgisayarlı tomografi cihazı, hastanın sedyeye yatarak içine sokulduğu, ortası boşluklu bir yapıya sahip, halka şeklinde bir cihazdır. Oldukça hızlı bir görüntüleme yöntemi olması nedeniyle bilgisayarlı tomografi, acil tanı için de sıklıkla kullanılır.

Abdominal BT, karın bölgesinde yer alan organların ayrıntılı değerlendirilmesini sağlayan Bilgisayarlı Tomografi tetkikidir.

Abdominal BT Neden Yapılır?

Bilgisayarlı tomografi bir tedavi değil, tanı ve görüntüleme yöntemidir. Hekim, hastanın öyküsünü dinledikten ve fiziksel muayenesini yaptıktan sonra tanıya yardımcı olmak için bilgisayarlı tomografi isteyebilir. Kaza, düşme gibi ani travmalarda, abdomende ve oluşması muhtemel hasarlanmaları görüntülemek için BT kullanılır. Bu tetkik genellikle aşağıda sıralanan nedenlerle gerçekleştirilir:

  • Yaralanmalara bağlı iç organların görüntülenmesi ve iç kanama riskinin bulunduğu zamanlarda,
  • Karaciğer, böbrek, pankreas, barsak, mesane ve yumurtalık gibi organların tümörlerinde ve Metastaz durumunun saptanmasında,
  • Apandisit, böbrek iltihapları, apse vb iltihabi hastalıklarda,
  • İltihabi barsak hastalıklarında,
  • İdrar yollarında taş varsa,
  • Damar tıkanıklıklarında,
  • Aort hastalıklarında,

Nasıl Yapılır?

Abdomen BT, ortasından hasta yatağının geçtiği bir açıklığı olan kutuya benzer bir cihazda gerçekleştirilir. Hasta, bir kabin içerisinde, görüntülenecek bölümdeki kıyafetlerini ya da tüm giysilerini ve takılarını çıkartarak hastane önlüğü giyer. Bu noktada alyans, gözlük, takma diş, toka gibi tüm metal nesnelerin çıkarılması gerekir. Hekim tarafından gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapıldıktan sonra hasta bilgisayarlı tomografi cihazına ait sedyeye yatırılır. Yatakta sırt üstü yatan hastanın göğüs bölgesi taranacak şekilde hasta yatağı bu açıklık içerisinde hareket eder. İnceleme oldukça hızlı olup dakikalar içerisinde tamamlanır.

Abdomen BT nadir bazı durumlar dışında genelde aç olarak gerçekleştirilen bir tetkiktir; inceleme öncesinde en az 6-8 saatlik açlık gerekecektir ve incelemeden önceki akşam barsak temizliği amaçlı bir ilaç alınması gerekir. Tetkikten hemen önce mide ve bağırsakların doldurulması için ilaçlı su içirilir. Ayrıca ilaçlı tomografi çekilecekse de inceleme sırasında damardan kontrast madde adı verilen bir ilaç verilir. Bunun için genellikle koldaki bir damar kullanılır.

Çekim boyunca X ışını tüpü, hastanın yattığı sedyenin etrafında dönerek bir dizi çekim yapar. Elde edilen bu görüntüler bilgisayar tarafından birleştirilerek 3 boyutlu bir görüntü oluşturulur ve radyoloji uzmanı oluşan bu görüntüleri bilgisayarında görür. BT çekim süresi taranacak alanın boyutuna göre değişse de çoğunlukla birkaç dakika ile yarım saat arasında sürer.

Yapılan çekim sonrası hiçbir kısıtlama olmaksızın hasta günlük yaşamına devam edebilir.

Abdominal BT- Radyasyon İlişkisi

Tıbbın birçok alanında olduğu gibi, BT kullanımının hem faydaları hem de riskleri vardır. BT görüntüleme ile aldığınız radyasyon iyonlaştırıcı radyasyondur, bunlar yüksek enerjili dalga boyları veya vücudun iç organlarını ve yapılarını ortaya çıkarmak için dokuya nüfuz eden parçacıklardır. İyonlaştırıcı radyasyon DNA'ya zarar verebilir ve hücreleriniz hasarın çoğunu onarsa da, bazen işi kusurlu bir şekilde yaparlar ve küçük "yanlış onarım" alanları bırakırlar. Sonuç ise kanser oluşumuna katkıda bulunabilecek DNA mutasyonlarıdır.

Bir BT prosedüründen kaynaklanan kanserin zarar görme riskini değerlendirmek için en ilgili miktar ‘etkili doz’dur. Etkili doz için ölçü birimi milisiverttir (mSv olarak kısaltılır). Etkili doz, kısmi veya tüm vücut radyasyona maruz kalma ile ilişkili risk tahminlerinin karşılaştırılmasına olanak tanır. Aynı zamanda vücuttaki çeşitli organların farklı radyasyon hassasiyetlerini de bünyesinde barındırır.

BT işlemlerinde radyasyon dozu hastadan hastaya değişir. Belirli radyasyon dozu, incelenen vücut kısmının boyutuna, işlemin tipine ve BT ekipmanının tipine ve çalışmasına bağlı olacaktır. Radyasyon dozu için belirtilen tipik değerler, herhangi bir bireysel hasta, muayene veya BT sistemi tipi ile kesin olarak ilişkilendirilemeyen tahminler olarak düşünülmelidir. Bir işlemden elde edilen gerçek doz, tahminlerden iki veya üç kat daha büyük veya daha küçük olabilir.

Tanısal BT işlemlerinde elde edilen etkili dozların tipik olarak 1 ila 10 mSv aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu aralık, atom bombalarından kurtulan Japonların bazıları tarafından alınan 5 ila 20 mSv'lik en düşük dozlara oldukça yakındır. Atomik patlama, tıbbi radyasyona karşılaştırmak için mükemmel bir model değildir, çünkü bomba radyasyonunu bir kerede serbest bırakırken, tıbbi görüntülemeden alınan dozlar daha küçüktür ve zamana yayılır. Yine de çoğu uzman, bunun neredeyse tek seferde eşdeğer bir doz almak kadar zararlı olabileceğine inanıyor.

Tıpta, kâr/zarar kavramı doktorların güncel pratiğinde sıklıkla kullandıkları temel prensiplerden biridir. Tetkik isterken, tedavi önerirken, olası yan etkiler, oluşacak maliyet gibi kavramlar kâr/zarar dengesi açısından değerlendirilir. Bu yüzden iyonizan radyasyon içermeyen ultrasonografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri BT’ye eş ya da daha fazla bilgi verdiği durumlarda tercih sebebidir.

Gerekliliği bir hekim tarafından belirlenmemiş, hiçbir BT incelemesi yapılmamalıdır. Hayat boyu ne kadar çok radyasyona maruz kalınırsa, oluşturabileceği kanser riskinde daha fazla artış olacağı unutmamalıdır.