Küçük Renal Kitleler ve Oligometastatik Hastalığın Tanı ve Tedavisinde Radyolojinin Yeri

Böbrekler kırmızı-kahverengi renkte ince bir kapsülle örtülü fasulye biçiminde iki organdır. Böbrekler karın üst bölgesinin arka kısmında bulunurlar. Sırt adaleleri ve alt kaburga kemiklerince dış etkilere karşı korunurlar. Böbrekler kandan artık ve zehirli maddeleri, fazla mineralleri ve suyu süzerek vücuttan dışarı çıkarırlar. İdrar böbrekler ile kandan süzülüp oluştuktan sonra üreter olarak adlandırılan içi boş idrar borusu vasıtası ile mesaneye (idrar torbası) ulaşır. Mesanede toplanan idrar üretra adı verilen diğer bir içi boş idrar borusu aracılığıyla vücut dışına atılır.

Böbrek kanseri ise böbreklerde başlayan kanserdir. Yetişkinlerde böbrek (renal) hücreli karsinom, en yaygın böbrek kanseri türüdür. Diğer daha az yaygın böbrek kanseri türleri de ortaya çıkabilir. Küçük çocuklarda da Wilms tümörü adı verilen bir tür böbrek kanseri geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Bütün dünyada her yıl 300.000 yeni böbrek kanseri teşhis ediliyor; gelişmiş, endüstrileşmiş ülkelerde bu hastalık daha sık görülüyor. Bütün bir ömürde bir erkeğin böbrek tümörüne yakalanma ihtimali 1/69 iken bir kadında bu oran 1/116’dır; yani erkeklerde çok daha fazla rastlanıyor.

Eskiden böbrek kanseri yaşlıların hastalığı olarak bilinip genellikle 65 yaş üstünde karşımıza çıkarken; günümüzde radyolojik tanı yöntemlerinin sık kullanılması ve gelişmiş toplumlarda check-up kavramının gelişmesi ile daha genç yaşlarda karşımıza çıkmaya başlamıştır.

Böbrek Kanserinde Risk Faktörleri Nelerdir?

Böbrek kanseri riskini artırabilecek faktörler şunlardır:

  • Yaşlılık. Yaşlandıkça böbrek kanseri riskiniz artar.
  • Sigara içmek. Sigara içenlerin, içmeyenlere göre daha fazla böbrek kanseri riski vardır. Bıraktıktan sonra risk azalır.
  • Obezite. Obez kişiler, sağlıklı kiloya sahip olduğu düşünülen kişilere göre böbrek kanseri riski daha yüksektir.
  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon). Yüksek tansiyon böbrek kanseri riskinizi artırır.
  • Böbrek yetmezliği tedavisi. Kronik böbrek yetmezliğini tedavi etmek için uzun süreli diyaliz alan kişilerde böbrek kanseri gelişme riski daha yüksektir.
  • Bazı kalıtsal sendromlar. Bazı kalıtsal sendromlarla doğan kişilerde, von Hippel-Lindau hastalığı, Birt-Hogg-Dube sendromu, tüberoskleroz kompleksi, kalıtsal papiller böbrek hücreli karsinom veya ailesel böbrek kanseri olanlar gibi böbrek kanseri riski artabilir.
  • Ailede böbrek kanseri öyküsü. Yakın aile üyeleri hastalığa yakalanmışsa böbrek kanseri riski daha yüksektir.

Böbrek Kanseri Tipleri Nelerdir?

Renal Hücreli Karsinom

Renal hücreli kanser, böbrek kanserlerinin en sık rastlanan türüdür. Öyle ki, teşhis edilen böbrek kanserlerinin yaklaşık %90’ı renal hücreli karsinomdur (RHK). Bu nedenle böbrek kanseri denildiğinde, aksi belirtilmedikçe renal hücreli kanser anlaşılmalıdır. Bu kanser türünde genellikle böbrek içinde tek bir tümör geliştiği görülür. Ancak, zaman zaman 2 veya daha fazla sayıda tümöre rastlanır hatta her iki böbrekte aynı anda birden fazla tümör görülebilir.

Renal hücreli karsinomun farklı alt türleri vardır. Bu alt türün tespit edilmesi, doğru tedavinin karar verilmesinde ve olası kalıtsal genetik bir durumun belirlenmesinde fayda sağlayacaktır.

Berrak Hücreli Karsinom

Renal hücreli karsinomların %70’i berrak hücrelidir. Böbrek kanserinin en sık rastlanan alt türünde hücreler çok soluk ya da berrak olarak görülebilir. Bu kanser türünün yaklaşık yarısı tanı anında evre I ve II’dir ve gelişen tümörlerin ortalama %45’inde böbrek toplardamar istilası gözlenmektedir. En sık metastaz gösterdiği yerler; akciğerler, karaciğer, yumuşak doku ve akciğer zarıdır.

Papiller Renal (böbrek) Hücreli Karsinom

Renal hücreli kanserlerin 2’inci sıklıkta görülen alt türüdür. Böbrek kanserlerinin yaklaşık %10-15’i papiller renal kanserlerdir ve bunun çok az bir kısmında genetik bozukluk söz konusudur. İsminden de anlaşıldığı gibi, papil yapıyı oluşturmak için fibrovasküler çekirdeğin etrafında tek veya yalancı çok katlı hücre tabakasından oluşmuştur. Papiller renal hücreli kanser, berrak hücreli renal kanserden daha olumlu bir seyir izler. Öyle ki, 5 yıllık sağkalım oranı yaklaşık %90’dır ve çoğunlukla erken evrede tespit edilir.

Kromofob Renal (böbrek) Hücreli Karsinom

Böbrek kanserlerinin yaklaşık %5’i kromofob renal hücreli kanserlerden oluşur. Berrak hücreli ve papiller renal hücreli kanserlere nazaran daha olumlu seyir gösteren bir böbrek kanseridir.

Renal hücreli kanserlerin %1’den az görülen türleri toplayıcı kanal karsinomu, multiloküler kistik renal hücreli kanser gibi alt tiplerdir. Bunun yanında her 100 böbrek kanserinin yaklaşık 5-10 tanesinde görülen değişici epitelyum hücreli kanser, daha çok çocuklarda rastlanan Wilms tümörü (nefroblastom) ve renal sarkom, diğer böbrek kanseri türleridir.

Böbrek Kanserinin Başlıca Belirtileri Nelerdir?

Karında kitle; idrardan kan gelmesi, karın ağrısı ve zayıflama ancak hastaların %7'sinde karşımıza çıkıyor, çünkü günümüzde hastaların %50 den fazlası başka şikayetler ile bir sağlık kuruluşuna başvuran ve tesadüfen böbreğinde tümör saptanıp ürolojiye yönlendirilen hastalardır. Böbrek kanseri genellikle erken evrelerinde belirti veya semptom göstermez. Zamanla aşağıdakiler de dahil olmak üzere belirti ve semptomlar gelişebilir:

  • İdrarınızda pembe, kırmızı veya kola renginde görünebilen kan
  • Sırtınızda veya yanınızda geçmeyen ağrı
  • İştah kaybı
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Yorgunluk
  • Ateş
  • İzah edilemeyen kansızlık (anemi)
  • Kanda sedimentasyon ve/veya CRP yükselmesi

Böbrek Kanseri Teşhisi Nasıl Konur?

Genellikle başka şikayetler ile başka branşlara başvurmuş hastalarda yapılan Tüm Batın Ultrasonografisi ya da Batın BT (Bilgisayarlı Tomografi) ya da Batın MR ile tanı konur. PET CT nin bu radyolojik yöntemlere hiçbir üstünlüğü yoktur.

Böbrek kanseri tanısında kullanılabilen başlıca yöntem ve tetkikler şunlardır;

  • İdrar ve kan testleri
  • IVP(Intravenöz Pyelogram) ile idrar yollarının görüntülenmesi
  • Böbrek damarlarının görüntülenmesini sağlayan “Anjiografi”
  • Röntgen filmi, MR, Ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri
  • Görüntüleme yöntemleriyle eş zamanlı olarak yapılan “ince iğne aspirasyon biyopsisi”

Böbrek Kanseri Evreleme


Böbrek kanseri teşhis edildiğinde, evrelenmesi veya yayılım durumunun belirlenmesi gerekir. Bu sayede, uygulanacak tedavi planı şekillenir.

Evreleme yapılırken hastalığın yayılım alanı ve ne kadar agresif olduğunu bilmek önemlidir. 0’dan IV’e kadar sıralanmış olan evreler kanserin ilerleme derecesini göstermektedir. Kanserin en ilerlemiş evresi IV rakamı ile ifade edilir. 0 evresi ise, kanserin erken evrede olduğunu belirtir.

Böbrek kanserinde her evrenin ifade ettiği özellikleri kısaca şöyle açıklayabiliriz:

Evre I

Tümör sadece böbrektedir ve büyüklüğü 7 cm veya daha küçüktür. Kanser, lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre II

Tümör halen sadece böbrektedir ve 7 cm’den büyüktür. Kanser, lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Böbrek kanserinin III’üncü evresini 2 şekilde gözleyebiliriz;

Evre IIIa

Tümör, ana toplardamarda (böbrek toplardamarı veya ana toplardamar) veya böbreği saran dokularda gelişmeye başlamıştır, ancak böbreküstü bezinde yada böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın (greto fasyası) ötesinde görülmez. Kanser, lenf bezlerine ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir.

Evre IIIb

Tümör, böbrek dışında farklı büyüklüklerde gelişebilir, ancak böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın (greto fasyası) ötesine yayılım göstermez. Kanser, yakınındaki lenf bezlerine yayılmıştır, ancak uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.

Böbrek kanserinin IV’üncü evresini 2 şekilde gözleyebiliriz;

Evre IVa

Tümör, böbrek etrafındaki yağ dokusunu saran zarın (greto fasyası) ötesinde gelişir ve böbreküstü bezlerinde de görülebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak, uzak lenf bezlerinde ya da uzak organlarda görülmez.

Evre IVb

Tümör, farklı boyutlarda olabilir ve böbrek dışında gelişim gösterebilir. Yakındaki lenf bezlerine yayılım gösterebilir ya da göstermeyebilir. Ancak kanser uzak lenf bezlerine ve/veya uzak organlara ilerler.

Böbrek Kanseri Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir.

Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler ;cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, immunoterapi, hedefe yönelik tedavi gibi farklı seçenekleri içermektedir.

Böbrek kanseri tedavisinde;

  • Cerrahi,
  • Kemoterapi,
  • Radyoterapi,
  • Ablasyon ve bölgesel tedaviler,
  • Yeni nesil akıllı ilaçlar (hedefe yönelik tedavi – akıllı ilaçlar) ve
  • İmmünolojik tedavi yöntemleri (immünoterapiler) uygulanmaktadır.

Böbrek Kanseri Tedavi ve Araştırmalarında Yeni Gelişmeler

Bilim insanları normal börek hücrelerinin, böbrek kanser hücrelerine dönüşmesinde etkili birkaç gen üzerinde çalışmaktadırlar.

Örneğin, birçok böbrek karsinom hücresinde VHL tümör baskılayıcı geninde sorun olduğu görülmüştür. Bu gendeki problem Hipoksi Uyarıcı Faktör (HIF) geninin inaktive olması gerekirken aktive olmasını sağlamakta bunun sonucunda da hücre kanser yoluna gitmektedir. Bu nedenle de yeni tedavi yöntemleri hücresel yolaklara etki etme üzerine yoğunlaşmıştır.

Doktorlar gen değişikliklerinin farklı tip böbrek karsinom hücrelerini oluşturdukları düşüncesinde yoğunlaşmakta, belirli tip böbrek karsinom hücreleri üzerinde hangi tedavinin daha etkili olduğu üzerinde çalışmaktadırlar.

Lokal Tedaviye Yeni Yaklaşımlar

High-intensity focused ultrasound (HIFU) böbrek kanseri üzerinde çalışılan oldukça yeni bir yöntemdir. Bu teknik vücudun dışından direk olarak tümörlü bölgeye gönderilen ultrason dalgalarıyla tümörlü hücreleri yok etmeyi amaçlamaktadır.

Kriyoablasyon

Böbrek kanserlerinde tedavinin temelini, böbreğin çevre dokularıyla birlikte tümünün veya bir kısmının çıkarıldığı cerrahi işlemler oluşturmaktadır. Ancak bu işlemler altta yatan bazı hastalıklar, sınırda olan böbrek fonksiyonları, tek böbrekli olma, kanserin böbrek dışına yayılmış olması, ileri yaş gibi birtakım sebeplerle her zaman mümkün olmamaktadır. Bu yüzden alternatif tedaviler üzerinde çalışılmaktadır. Bunlardan kriyoablasyon yöntemi, son yıllarda oldukça ön plana çıkan ve başarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir. Bu yöntemde; deriden açılan küçük bir delikten girilerek iğneler yardımıyla tümör hızla soğutulup dondurularak imha edilmektedir. Avrupa Üroloji Kongresi’nin 2015 yılı toplantısında sunulan bir çalışma da bu yöntemin etkinliğini ortaya koyar niteliktedir.

Çalışmada; kriyoablasyon yöntemi uygulanan ortalama 2 cm. çapında tümörü olan 189 hasta, 55 ay takip edilmiş ve hastaların sağkalım oranları değerlendirilmiştir. Sonuçta 5 yıllık hastalıksız sağkalım yaklaşık % 95, kansere-özgü sağkalım %100, genel sağkalım yaklaşık %95 olmuştur. Yani bu hastalar içerisinde 5 yıllık sürede böbrek kanserinden hiç ölen olmamış ve kanser, hastaların sadece %5’inde yinelenmiştir. Tüm hastaların da yalnızca %5’i yaşamını yitirmiştir.

Sonuç olarak; böbrek kanseri tedavisinde belirli hasta gruplarında oldukça yüksek etkiye sahip olduğu gözlenen kriyoablasyon tekniği, güvenlik profiliyle de klinik uygulamalarda çok daha fazla yer almayı hak etmektedir. Ancak bu yöntem her böbrek kanseri için uygun değildir. 4 cm’ye kadar olan tümörlerde %100’e yakın etkinlik gösterirken, daha büyük tümörlerde yeterince etkili olmadığı görülmektedir. Bu yüzden kriyoablasyon yönteminin uygulanacağı hasta gruplarının iyi belirlenmesi ve deneyimli merkezlerde yapılması son derece önemlidir.

Arteriyel Embolizasyon

Bu yöntemde, kasıktan içeri girilerek sonda yardımı ile tümörü besleyen damarlar bulunur ve özel bir madde ile tümörle arasındaki bağ kesilir. Böylece beslenemeyen tümör zamanla yok olur. Bu işlemde doğru damarın bulunması önemlidir, bu yüzden daha net sonuçlar elde edebilmek için özel bir boya ile tümörü besleyen damar tespit edilmektedir.

Radyofrekans Ablasyonu

Bu tedavi şeklinde tümörü ısıtmak için yüksek enerji radyo dalgaları kullanılır. Tümör içerisine sokulan iğneye benzer bir sonda aracılığı ile verilen radyofrekans dalgaları tümörü ısıtarak yok eder. Radyofrekans ablasyon, lokal anestezi kullanılarak ayakta tedavi ile yapılan bir işlemdir.

Korunmak İçin Neler Yapabiliriz?

Sağlığınızı iyileştirmek için adımlar atmak, böbrek kanseri riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Riskinizi azaltmak için şunları deneyebilirsiniz:

  • Sigarayı bırakmak. Sigara içiyorsanız bırakın. Destek programları, ilaçlar ve nikotin replasman ürünleri dahil olmak üzere birçok bırakma seçeneği mevcuttur. Doktorunuza bırakmak istediğinizi söyleyin ve seçeneklerinizi birlikte tartışın.
  • Sağlıklı kilonuzu koruyun. Sağlıklı kilonuzu korumak için çalışın. Aşırı kilolu veya obezseniz, her gün tükettiğiniz kalori miktarını azaltın ve haftanın çoğu günü fiziksel olarak aktif olmaya çalışın. Doktorunuza kilo vermenize yardımcı olacak diğer sağlıklı stratejileri sorun.
  • Yüksek tansiyonu kontrol edin. Bir sonraki randevunuzda doktorunuzdan tansiyonunuzu kontrol etmesini isteyin. Kan basıncınız yüksekse, sayılarınızı düşürmek için seçenekleri tartışabilirsiniz. Egzersiz, kilo kaybı ve diyet değişiklikleri gibi yaşam tarzı önlemleri yardımcı olabilir. Bazı kişilerin kan basıncını düşürmek için ilaç eklemesi gerekebilir. Seçeneklerinizi doktorunuzla konuşabilirsiniz.