Mide, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında bulunan sindirim sistemi organıdır. Özofagustan geçen besinler, karnı göğüsten ayıran solunum kası olan diyafram seviyesindeki mideye iner. Mide, sindirim işleminin başlaması için besinleri mide suyu ile tutan ve karıştıran torbaya benzer bir organdır.

Mide duvarının 5 katmanı vardır. Bu katmanlarda kanser ne kadar derinde oluşursa, hastalığın iyileşmesi de o kadar zorlaşmaktadır. Bu sebeple, mide duvarındaki katmanlar hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Mide duvarının 5 katmanı, içeriden dışarıya doğru çalışır.

  • En içteki katman, mukoza olarak adlandırılır. Burası, mide özsuyu ve mide asitinin yapıldığı ve mide kanserlerinin en sık başladığı yerdir.
  • Bir sonraki katman submukoza-alt mukoza tabakasıdır.
  • Kalın kas katmanı olan muskülaris propiya, mide özlerini hareket ettirir ve karıştırır.
  • Dış 2 katman subseroz ve seroz zar, mide için sarmalama görevi görür.
  • Mide kanseri genellikle mideyi kaplayan mukus üreten hücrelerde başlar. Bu tür kansere adenokarsinom denir.

Son birkaç on yıldır, midenin ana bölümündeki (mide gövdesi) kanser oranları dünya çapında düşüyor. Aynı dönemde midenin üst kısmının (kardia) yutma tüpünün (yemek borusu) alt ucuyla buluştuğu bölgede kanser çok daha yaygın hale geldi. Midenin bu bölgesine gastroözofageal bağlantı adı verilir.

Mide kanserleri, her ne kadar görülme sıklığı diğer kanser türlerine göre yıllar içerisinde azalsa da, kısmen önlenebilir bir kanser türü olması açısından önemini koruyor. Özellikle mide kanseri alanında elde edilen bilimsel gelişmeler, kanser henüz oluşmadan önlenebilmesi noktasında ciddi atılımlar sağlamış durumda.

Mide kanserinin nedenlerinden biri, ve en önemlisi, olarak Helicobacter pylori isimli bakterinin saptanması ve bu bakterinin antibiyotiklerle tedavi edilebilirliğinin gösterilmesi, mide kanseriyle mücadelenin mihenk taşı konumunda.

Ancak H. Pylori’nin eradike edilmesinin (antibiyotiklerle ortadan kaldırılması) mide kanserini tamamen önleyeceği konusunda kuşkular var. H. Pylori midenin habis hastalıkları arasında sayılabilecek lenfomaya da öncülük ediyor.

Mide kanseri, en sık Japonya ve Çin’de görülürken avrupa’da 100.000’de 12-15 civarındadır. Amerika’da 2013 yılında 21.600 yeni mide kanseri vakası ve yaklaşık 10.990 mide kanserine bağlı yaşam kaybı tahmin edilmektedir.

Ülkemizde ise; mide kanseri en sık görülen kanserler arasındandır (erkeklerde 5. sırada, kadınlarda 6. sırada). Türkiye’de yapılan bir çalışmada mide kanseri teşhis konma yaşı ortalama 57 ve kadın erkek hastaların oranı yarı yarıya olarak tespit edilmiştir. Bölgelerin karşılaştırılması ile ülkemizin doğu bölgesinde kanser teşhisi konan hastaların sosyoekonomik durumu, batı bölgesine göre daha düşük bulunmuştur. Ayrıca Helicobakter Pilori gastriti ve intestinal metaplazi oranı doğu bölgemizde batı bölgesine göre daha fazladır. Son 50 yılda tüm dünyada mide kanseri oluşumu ve kansere bağlı yaşam kaybı oranları azalmıştır. Bu azalmanın sebebi; tedavideki gelişmelerden ziyade, yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve beslenmedeki taze meyve, sebze tüketiminin artması olarak açıklanmaktadır.

Mide Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Mide kanseri genellikle sinsi ilerleyen ve belirtilerini verdiğinde çoğunlukla ileri evrede tanısı koyulan bir hastalıktır. Diğer taraftan ise belirti verse dahi, yakınmalar pek çok diğer hastalıkta da görülebileceğinden, hastalar tarafından göz ardı edilebiliyor.

Mide kanserinin belirti ve semptomları şunlardır:

  • Yorgunluk
  • Yemek yedikten sonra şişkinlik hissi
  • Az miktarda yemek yedikten sonra tok hissetmek
  • Şiddetli, kalıcı mide ekşimesi
  • Her zaman mevcut olan şiddetli hazımsızlık
  • Açıklanamayan, inatçı bulantı
  • Karın ağrısı
  • Kalıcı kusma
  • İstenmeyen kilo kaybı

Mide Kanserinin Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Risk faktörü olarak tanımlanan etmenler, bir hastalığın gelişme olasılığını arttıran etkenlerdir.Ancak burada belirtilmesi gerekn nokta şudur ki; bir kişinin bir veya birden fazla risk faktörüne sahip olması o kişide mutlaka o kanserin/veya hastalığın gelişeceği anlamına gelmemektedir. Risk faktörlerine sahip olduğu halde hastalık/kanser gelişmeyen insanlar bulunmaktadır.

Mide kanserinin sebebi tam olarak bilinmemekle beraber bu güne kadar yapılan çalışmalarda bulunan risk etkenleri şunlardır:

  • Midede kronik H.Pylori enfeksiyonu, kronik mide iltihabı gibi uzun süreli bir hastalığın bulunması.
  • Tütsülenmiş, tuzlanmış, turşuya basılmış veya aşırı tuzlu yiyeceklerden zengin gıdalarla beslenme
  • İleri Yaş
  • Sigara içme
  • Ailede Mide Kanseri öyküsünün bulunması.

Mide Kanserinin Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Mide kanseri çoğunlukla hazımsızlık diye tanımlanan şikâyetlerle ortaya çıkıyor. Bu nedenle uzunca bir süre hasta tarafından ihmal edilebiliyor. Oysa erken dönemde yapılan müdahale tedavide başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bu nedenlerle yukarıda ifade edilen belirti ve bulgular varsa, mutlaka hekime danışılması gerekiyor.

Hekiminiz aile öykünüzü ve tıbbi geçmişinizi dinlemesinin ardından fizik muayene bulgularına göre mide ile alakalı bir durumdan şüphelenirse bir takım tetkikler isteyebiliyor.

Bu tetkiklerin başında gastroskopi geliyor. Gastroskopi esnasında esnek ve ucunda kamera olan bir boru ile ağız yoluyla midenize girilerek midenin iç cidarı inceleniyor ve şüpheli görülen yerlerden örnekler alınarak patolojik çalışmaya gönderiliyor. Kanser veya öncü lezyonlarının tespiti ancak bu şekilde yapılabiliyor.

Kanser teşhisi konması halinde, hastalığın yaygınlığını saptamak ve uygun tedavi seçeneklerini tespit edebilmek adına tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanılabiliyor.

Mide Kanseri Evreleme

Mide kanseri olan hastalar için güncel klinik evreleme metodu, mükemmel değildir. Daha yeni ve güvenilir testler geliştikçe klinik evreleme metodu değişecektir. Bu noktada, ameliyat öncesi yapılan testlere nazaran kanserin yayılım genişliğinin tespit edilmesi için yapılan cerrahi müdahale sonuçlarının güvenilirliği daha da artmaktadır.

Mide kanserinin evrelerini aşağıdaki şekilde ifade edebiliriz:

  • Evre 0: Kanser, epitelyum olarak adlandırılan midedeki hücre tabaka yüzeyi ile sınırlıdır.
  • Evre IA: Kanser, hücre tabaka yüzeyinin altına doğru ilerlemiştir, ancak kas duvarına girmemiş, lenf bezlerine veya vücudun uzak bölgelerine yayılma göstermemiştir.
  • Evre IB: Kanser, hücre tabaka yüzeyinin altına doğru ilerlemiş, 1-2 lenf bezine yayılmıştır veya bölgesel lenf bezleri veya uzak bölgelere yayılma göstermeden mide duvarı kaslarına ilerlemiştir.
  • Evre II: Kanser, hücre tabaka yüzeyinin altına ilerlemiş 3 veya daha fazla lenf bezine; mide duvar kasına ve 1-6 lenf bezine; midenin son katmanının hemen yanına ve en fazla 2 lenf bezine veya lenf bezlerine yayılmadan midenin en dış katmanına ilerlemiştir.
  • Evre III: Kanser, yakın organlara ve/veya bölgesel lenf bezlerine yayılmıştır.
  • Evre IIIA: Kanser, mide duvarı kasına ve 7 veya daha fazla lenf bezine; midenin son katmanının hemen yanına ve 3-6 lenf bezine veya midenin en dış katmanına (seroza) ve 1-2 lenf bezine ilerlemiştir.
  • Evre IIIB: Kanser, midenin son katmanının hemen yanına ve 7 veya daha fazla lenf bezine; midenin en dış katmanına ve 3-6 lenf bezine veya yakın organlara ve hiç lenf bezine yayılmamıştır veya birkaç (1-2) lenf bezine ilerlemiştir.
  • Evre IIIC: Kanser, midenin en dış katmanında ve 7 veya daha fazla lenf bezinde veya yakın organlarda ve 3 veya daha fazla lenf bezinde tespit edilmiştir.
  • Evre IV: Kanser, vücudun uzak bölgelerine yayılmıştır.
  • Tekrarlayan (nüks) kanser: İlk tedaviden sonra kanser yenilemiştir.

Mide Kanseri Tedavi Yaklaşımı Nasıldır?

Diğer pek çok kanser türünde olduğu gibi mide kanserinde de cerrahi yöntemler ile kemoterapi ve radyoterapi kullanılıyor. Uygun hastalarda cerrahi ilk seçenek olmakla beraber, cerrahi kararının verilmesinde kanserin yaygınlığı ile hastanın genel sağlık durumu büyük önem taşıyor.

Kanser ne kadar erken saptanırsa ve ne kadar az yayılmışsa cerrahi tedaviler ile kür şansı o derece artıyor. Kür amaçlı yapılan cerrahilerde midenin büyük bir kısmı veya tamamı ile mide etrafındaki lenf düğümler çıkartılıyor. Bunun yanı sıra, ileri evredeki hastalarda, hastanın yaşam konforunu arttırmak üzere yapılan bir takım cerrahi girişimler de mevcut.

Kemoterapiler ise ileri evre hastalarda tümör büyümesini yavaşlatmak için, cerrahi için uygun olan ama tümör büyüklüğü fazla olan hastalarda tümörü cerrahi olarak çıkartılabilir boyutlara indirgemek amacıyla ve 2-3. evre hastalıkta cerrahi sonrasında nüks ihtimalini azaltmak için kullanılabilir.

Radyoterapi mide kanseri tedavisinde rutin olarak uygulanan bir tedavi yöntemi olmamakla beraber, tümörlerin küçültülmesinde veya ileri evrelerde ağrı hissinin ortadan kaldırılmasında kullanılabilecek bir yöntemdir.

Peki Korunmak İçin Neler Yapabiliriz?

Mide kanserine neyin neden olduğu net değil, bu yüzden bunu önlemenin bir yolu yok. Ancak günlük yaşamınızda küçük değişiklikler mide kanseri riskinizi azaltmak için adımlar atabilirsiniz. Örneğin şunları deneyin:

  • Egzersiz yapın. Düzenli egzersiz, mide kanseri riskinin azalmasıyla ilişkilidir. Haftanın çoğu günü fiziksel aktiviteyi gününüze uydurmaya çalışın.
  • Daha fazla meyve ve sebze yiyin. Diyetinize her gün daha fazla meyve ve sebze eklemeye çalışın. Çok çeşitli renkli meyve ve sebzeleri seçin.
  • Yediğiniz tuzlu ve tütsülenmiş yiyeceklerin miktarını azaltın. Bu yiyecekleri sınırlayarak midenizi koruyun.
  • Sigara içmeyi bırak. Sigara içiyorsanız bırakın. Sigara içmiyorsan başlama. Sigara içmek mide kanseri ve diğer birçok kanser türü riskinizi artırır. Sigarayı bırakmak çok zor olabilir, bu nedenle doktorunuzdan yardım isteyin.
  • Doktorunuza mide kanseri riskinizi sorun. Mide kanseri riskiniz yüksekse doktorunuzla konuşun. Mide kanseri belirtilerini aramak için birlikte periyodik endoskopiyi düşünebilirsiniz.